YUSUF'UN KUYUSU
Yüzünde şer’in bayrağı
Kapkara bir gövdeyle sesleniyorsun bana
Parmağın Yusuf’un kuyusunu gösteriyorHer kardeşim dedikçe
Haram olan bir uykunun içinde
Kuruttun Dicle’nin pınarlarını
Gözünü diktikçe Fırat’ın öte yakasına
Bütün dillerde adı merhamet olan güneş
Terazisindeki çiçeklere seslendi
“Yusuf’un Kuyusunu güldüreceğim.”
Her taşın altında bin ağıt
Her evin bacasında dilsiz beddua
Bedduayla yıkılmaz bu ceberut
Eğilmeyen başınızla
Rüyalarınızdaki kandili
Hayallerinizdeki ateşi
Ufkunuzdaki meşaleyi
Balyoza dönmüş elinizle uzatın
Uzatın güneşe doğru.
Dicle’nin kıyısında
‘bulutlara akan kavakların’ altında
Âdem’den miras yeryüzü sofrası
Kucaklarında bütün hevesleri çocukların
Bugünden sonrası
Sökülmüş bütün mühürler
Yaz güneşi altında
Dünyanın bütün dilleriyle
Taşlayın
Yusuf’un Kuyusunu gösteren parmağı
Taşlayın ki gülsün güneş.
Yorumlar
Yorum Gönder