İNSAN NEDİR
Günler Aylar Yıllar’ı okuduktan sonra ne kadarı kurmaca, ne kadar gerçeklerden esinlenmiş diye romanda sık sık bahsi geçen Balou Sıradağları için internete baktım, nihayetinde coğrafya bilgim çok parlak değil; internetin de coğrafyada çaktığını anlamış oldum. En azından bendeki internet filtreleriyle öyle bir sıradağların olup olmadığını öğrenemedim. Kim bilir belki iki küçük tepe yan yanadır ve yazar romanın atmosferi için onu sıradağlar şekline sokmuştur.
Günler Aylar Yıllar’ın yazarı Yan Lianke bizdeki Fakir Baykurt’u çağrıştırdı bana. Toprağa dokunarak, köyde yaşayarak ve kırsalın sorunlarını içselleştirerek yazıyor. Günler Aylar Yıllar’da her şey bir göçle başlıyor. Kuraklığın olduğu bir bölgeden suyun olduğu başka bir bölgeye (daha doğuya) göç eden Balou Sıradağları'nın eteğindeki köylülerin bir anlamda sürgünlerinden sonrasına odaklanıyor. Köylüler köylerini terk ederken 72 yaşındaki bir ihtiyar son anda fikrini değiştirip kuraklık sona erene kadar köye göz olmak için kalmak istediğini söyler. Yanına da daha önceden güneşi kovması için günlerce güneşe bakan, kızan havlayan kör köpeğini de alır ve bekler.
Kuraklığın sebebine alt metinlerde pek dokunmasa da okuyucuyu bu yönde düşünmeye ittiğini söyleyebiliriz. Üç dört ay süren bu bekleyişin her satırında bir aidiyete, vefaya şahit oluruz. Doğup büyüdüğü toprakları terk etmeyerek ölecekse de buraya gömülmesi gerektiğini düşünen ihtiyar ve kör köpeğinin etrafında devam eder zaman. Romanda zaman birçok simgeyle gösterilirken bazen güneş, bazen bir mısır fidesi bazen de tükenmekte olan umudu, enerjiyi görmekteyiz.
Kıtlık, yoksulluk ve yoksunluğa bir başkaldırı romanı diyebileceğimiz Yan Lianke anlatısında öne çıkan duygu inat. Umudunu hiçbir şekilde yere düşürmeyen ihtiyar bir adamın elinden geleni fazlasıyla yaparak hayatta kalma mücadelesinde kullanılan dil, atmosfer ve kurgu oldukça dinamik. İhtiyarın umudunu kaybettiği anda kör köpeği dillendirerek adeta ihtiyarın elinden tutup kalkmasına yardımcı olması, köpeğin pes ettiği anda ihtiyarın kızıp azarlayarak, severek, şefkatle yaklaşıp kuyruğu dik tutması gerektiğini salık vermesi dokunaklı ve oldukça duygusal olarak işlenmiş. İhtiyarın toprağına, köyüne olan vefasının bir benzerini bu bölümlerde köpeğe karşı davranışlarında görürüz. Romanın iki merkezi varsa, biri aidiyet diğeri de direnç ve umuttur.
“Göğü açlıktan öldürebilirsin, yeri açlıktan öldürebilirsin ama beni, bu yaşlı adamı açlıktan öldüremezsin” cümlesi ne kadar inatçı ve direngen bir karakterle yolculuk edeceğimizi işaret etse de benim aklıma Ahmet Arif’in, “Havva anan dünkü çocuk sayılır, Anadoluyum ben, tanıyor musun” dizelerini çağrıştırdı. Reenkarnasyona olan inancını birkaç yerde köpeğiyle olan ilişkisiyle dile getirerek aralarındaki sevginin hiç bitmeyeceğine inandığını göstermesi, çıkarsız, menfaatsiz sevginin ne kadar uzun ömürlü ya da sonsuz olduğunu belirtirken belki de bundan ötürü reenkarnasyona inanmak ister.
Roman akıcılığı ve duygu aktarımıyla oldukça başarılı bir kurguya imza atmasının altında sorduğu sorularla da okuyucuyu zorlamayı başarıyor. İnsan doğada tek başına yaşamayı başarabilir mi? İnsan olmadan doğa döngüsüne devam eder mi, insanın bu döngüde payı var mı? İnsan evladı zalim ve acımasız bir yaratık mıdır yoksa etrafını, çevresin güzelleştiren midir? Hayatta kalmak için en yakınındakini bile yemeyi düşünen bu türü nereye koymalıyız, nasıl düşünmeli, konumlandırmalıyız? Kurtlar bile bu güdülerini gözden geçirip vazgeçebiliyorlarken yeryüzündeki en vahşi yaratık insan mıdır? İnsan nasıl çoğalabilir, çoğul düşünebilir, bu sadece türüyle mi mümkün yoksa iyilik ve sevgiyle çoğalmak, iyileştirmek mümkün müdür? İnsan doğadan, hayvanlardan, çevreden öğrendiklerini hep kendine mi yontar?
Roman boyunca üç dört ay hiç banyo yapmadan hayatta kalmayı başaran bir ihtiyar üzerinden zamanı sorgulayan, bir mısır fidesinin taze bir tomurcuk gibi nasıl gelecek vaat ettiğini, hayatı yenilediğini, yenileyebileceğini gösteren Günler Aylar Yıllar oldukça yoğun ve derin anlatımıyla başarılı bir roman.
** https://oggito.com/icerikler/yan-liankeden-gunler-aylar-yillar-uzerine-Insan-nedir/66688
Yorumlar
Yorum Gönder