STABİL YOL
Sanat ne işe yarar? İnsanları
yakınlaştırmaya mı, başka bir deyişle sosyalleşmelerine yardımcı olmaya mı?
Bunun için bir rehber görevi mi görüyor? Sanat iyileşmemize yardımcı olabilir.
Yaralarımızı sarabilir, keskin ve sert yönlerimizi törpüleyebilir.
Önyargılarımızı kırıp daha objektif olmamızı sağlayabilir. Peşin hükümlerimizde
biraz daha düşünmemize, sabırlı olmamıza katkı sağlayabilir. Sanat, insan
olduğumuzu hatırlatıp daha şefkatli, adil ve vicdanlı davranmamızı
sağlayabilir. Sanatsız bir dünya, kuru, tatsız ve çekilmez olurdu herhalde. Sanat,
Tarkovsky’nin dediği gibi, dünya mükemmel olmadığı için var.

Gren Book filmi bir dönem filmi ama en çok
da bir yol filmi. Zira bu filmdeki adıyla Tony Lip ( Viggo Mortensen )
çalıştığı barın kapanması üzerine, ünlü müzisyen Dr. Don Shirley’nin (
Mahershalla Ali; 2017 Moonlight filmiyle en iyi yardımcı erkek oyuncu oscarı )
iş teklifini kabul eder. Müzik turuna birlikte çıkmayı teklif eden Dr.
Shirley’in yaklaşımını ilk etapta reddeder, çünkü sadece şoför aramamaktadır
aynı zamanda bir uşağın da işini yapmasını ister Tony’den. Evine gelen Siyahîlerin
içtikleri bardakları çöpe atan Tony için bu zor bir karardır. Ekonomik durumunu
göz önünde bulundurarak Noel akşamı evinde olma şartıyla yola çıkarlar. Birlikte
çıkacakları tura rehberlik edecek Green Book kitabı tamamen beyazların rahatsız
olmayacakları bölgeyi ve rotayı gösterdiğini yola çıkınca şaşkınlıkla öğrenir.
Amerika’da ırkçılığın olduğu bir dönemde
beyazların “gönlünü eğlendiren” siyahi biz müzisyenin işinin hiç de kolay
olmadığını karakter çatışmalarından yansıtan filmin en önemli mesajı iki arada
bir derede kalan Dr. Shirley’in şu sözleriyle dile getirilişi filmin özeti
niteliğinde; “Yeterince Zenci değilsem, yeterince beyaz değilsem, yeterince
erkek değilsem….” Ünlü bir müzisyen olduğu için beyazlara müzik yapabiliyor ama
onlarla aynı restoranda yemek yiyemiyor. Zenci olduğu halde zenci sayılmıyor
çünkü kılık kıyafeti, duruşu, bakışı ve de sınıfı buna engel oluyor.
Gittiği yerlerden horlanıp, aşağılanınca
müziğine daha çok sarılan Dr. Shirley’in en büyük kurtarıcısı Tony oluyor, zira
o da dışlayanlarla aynı ten rengine sahiptir. Oysa Tony bir göçmendir ve Dr.
Shirley gibi ötekidir. Fakat en büyük değişimlerin yolculuklardan çıkacağını,
aynı kaderden, girdaptan ortaklaşarak çıkabileceklerinin altını ustalıkla çizmiş
yönetmen. Hem Tony’nin hem de Dr. Shirley’in nasıl dönüştüklerini, aslında
ikisinin de aynı sınıfa mahsus olduklarını elleriyle tavuk yeme sahnesinde dile
getirirken, seyirciye de, Dr. Shirley’in aslında eşcinsel olduğunu da
göstermesi, sonraki sahnelerden birine oldukça ince hesaplanmış, estetiksel bir
işaret fişeği niteliğinde.
Her sahnede yemek yiyip sigara içen
Tony’nin iştahı, akademidekilerin daha önceki kararlarında oyuncuların ne kadar
“rezil olurlarsa”, ne kadar kendilerinden feragat edip özveride bulunurlarsa (
Charlize Theron- Monster-2003, Christian Bale-Avards-2004, Leonardo DiCaprio-
The Revenant-2016 vs) seçme iştahları da
o derece artıyor gibi. Mortensen’ın bu film için 12 kilo aldığını düşünürsek bu
iddianın çok da havada kalacağını düşünmüyorum. Viggo’nun şansı Oscar’ın güçlü
adaylarından Bohemian Rhapsody filmindeki performansıyla Rami Malek’e karşı
diğer adaylara nazaran oldukça yüksek.
Gren Book filmi, Viggo Mortensen ve
Mahaersalla Ali’nin başarılı oyunculuklarının katkılarıyla, bu kıtada
ayrımcılık, ırkçılık var ama bakın üstesinde gelerek hepimiz kardeş gibi yaşıyoruz
mesajını sona saklayan, piyanonun sadece oda müziğinde değil, eğlence
yerlerinde de oldukça başarılı bir şekilde kullanılabileceğini gösteren iyi bir
film.
https://www.gazeteduvar.com.tr/sinema/2019/03/10/yesil-rehber-yeterince-zenci-degilsem-yeterince-beyaz-degilsem-yeterince-erkek-degilsem/
https://www.gazeteduvar.com.tr/sinema/2019/03/10/yesil-rehber-yeterince-zenci-degilsem-yeterince-beyaz-degilsem-yeterince-erkek-degilsem/
Yorumlar
Yorum Gönder