AFORİZMA SERENADI

Antika Titanik, Murat Menteş, 360 syf., April Yayınları, 2018.
Murat Menteş’in son kitabı Antika Titanik, April
Yayınları tarafından yayımlandı. Antika Titanik, yazarın okuduğum ilk kitabı.
Alışılmışın dışında bir tarzı ve dili var. Kelimelerin cümle olmadan önceki ve
yazarın sihirli elleri değdikten sonra adeta cümlenin namlusuna sürülmelerinden
sonraki dağıtıcı ve bozucu etkisi -ki özellikle bozucu dedim- yerleşik,
geleneksel ve alışılmışı olanı tahrip niteliğinde.
2 bin 222 kişinin içinde olduğu, 269 m uzunluğundaki
Titanik’teki yaş ortalaması 70 olan gemi, CNN’nin meşhur moderatörü Delilah
Dale’in naklen yayın yaptığı sırada, Dejenere Ejderler Örgütü tarafından
basılıp, “Bir yolcu öldüreceksiniz. Silahınızı seçin ve yolculardan birinin
icabına bakın. Mıhladığınız kişinin cesedini veya başını getirirseniz,
bağışlanacaksınız. 7 dakikanız var” denilerek adeta 72 milletin cihan harbine
girmesiyle başlıyor roman.
ROMANIN TEMPOSU
Mısır, Titanik ve İstanbul’un mekân seçildiği olaylar sırasında kaotik atmosferin ağırlığı, nefesi ciddi ciddi hissedilirken tempo bir an düşmüyor. Dilin argoya prim verdiği avansı sonuna kadar kullanarak yeraltı edebiyatına ve absürd komediye göz kırpmanın da ötesine geçen romanı anlamak için neredeyse göz kırpmamak gerekiyor, zira o kadar çok karakter var ki bir sonraki sayfada karşınıza kim olarak çıkacağını kestiremiyorsunuz!
Reenkarnasyon sonucu yolu Titanik’e düşenlerin adeta
zombileşerek hareket ettiği romanı okurken farkında olmadan bir Tarantino
filminin içine düştüğünüzü hissedebiliyorsanız, iki sebebi vardır; bir, daha
önceden bir Tarantino filmi izlemiş olmanız, iki, yazarın başarısı. Oysa
romanda ne bir zombi vardır ne de reenkarnasyonunun bahçesine uğramış biri.
Britanya’nın Southampton limanından, sahibi Mareşal
rütbeli gangster İgor Jaguar’ın olduğu Titanik gemisi 2019 yılında yola çıkar.
Yolculardan biri kurpiyerlik yapan, Marco Montes’tir. İgor’un kızı, Marco’nun
karısıdır. Ancak Marco’nun gözü, şıkır şıkır, fıkır fıkır, ecstasy almış gibi
yerinde durmayan İgor’un kızı Jojo’da değildir. Tek hedefi, arzusu, dileği,
amacı vardır; güzeller güzeli Şifa Şavk’ın gönlüne girebilmek, kalbini çalmak…
Romanın ana çıtasını oluşturan Marco’nun karşılıksız
aşkı Şifa’nın peşinden koşmasını örgüleyen yazarın seçtiği karakter isimleri de
en az romanın dili, konusu ve kurgusu kadar ilginç, eğlenceli ve oldukça da
enteresan. Dr. Akula, Kurush Kumar, Apo Calypso, Refik Risk, Varda Rowa, Taha
Tahir ve herkesi peşinden koşturan, kendine hayran bırakan güzeller güzeli,
Kahire Kızılları örgütünün lideri, anestezi uzmanı Şifa Şavk bunlardan birkaçı.
YAZARIN NOTLARI…
Yazarın, romanı yazmaya başlarken önümde 3 bin
sayfalık not vardı deyişini hissetmek, görmek pekâlâ mümkün. O kadar çok bilgi
akışı var ki neredeyse Dünya tarihi kitabı okuyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz.
Bu bilgi bombardımanını romanın bütününe o kadar güzel yayıp yerleştirmiş ki,
okuyucunun rahatsız olmasından çok hikâyenin anlaşılmasını ve inandırıcılığını,
mantığını desteklemek amacıyla, “bu romanda ürün yerleştirme yapılmıştır”
demeye getirmiştir.
Bunlardan ‘aforizma’ niteliğindeki birkaç tespiti
alıntılayalım:
“Ecel, bir kez daha fanilerin gündemindeydi. Titanik,
akıbeti sayesinde ölümsüzleşiyordu. Hepimiz aynı tabuttaydık.” ( sf. 25)
“Kamaranın penceresinden okyanusa, soğuk balık
çorbasına baktım.” ( sf.29)
“Karnındaki bebek, onun bodyguardıydı. Doğmamış çocuk,
beni doğduğuma pişman etmişti.” ( sf.38)
“Gaddar kimseler, yanılgılarından imal ettikleri sahte
dürüstlükten güç alırlar. Bana sökmez, zalimlik, cimrilik ve büyüklenme;
aptallığı örtmede kullanılan aptallıklardır.” ( sf. 40)
“Öyle sarhoştu ki, karnındaki bebek bile
hıçkırıyordu.” ( sf.67)
“Para, insanlığın altıncı hissidir.” ( sf.81)
“Açlık, korkuyu ve diğer her şeyi er geç bastırır.” (
sf. 86)
“Katiller hijyenden muaf değiller.” ( sf. 86)
“Mutluluk, sahteliğe, gırtlağına kadar borçludur.” (
sf.123)
“Cömertlik alelade bir ödeve dönüşür.” ( sf. 125)
“Klişeler dâhiyanedir, bayım. Tek kusurları yenilik
vasıflarını yitirmiş olmalarıdır.” (sf. 126)
“Özgürlük, bilinç, kişilik, şüphe, muhakeme ve eleştiri.
Bu 6 kavram, birbirine öyle sıkı bağlı ki, biri eksildi mi, diğerleri
azalıyor.” ( sf. 183)
“Horkheimer [ 1895-1973] “Felsefe, her türlü korkunun,
düşünme yetisini köreltmesine karşı durmaktır” demiş.” ( sf.184)
“Ödlekler başkalarına acırlar fakat cesaret edip
onları savunmazlar.” ( Sf.223)
“Korkudan fayda gelebilir fakat korkaktan asla.” ( sf.
276)
TÜM KARAKTERLER AYNI ŞEKİLDE KONUŞUYOR!
Dört bölümden oluşan romanın karakterlerinin hepsinin
aynı şekilde konuşması yazarın gözünden kaçtığını sanmıyorum; özellikle tercih
etmesi, romanın bütünündeki atmosferi, ahengi, ritmi bozmamak için düşünmüş
olabilir. Fakat bir Rus olan İgor Jaguar’ın Arapça kökenli kelimelerden yardım
alarak kitabın bütününe hakim olan dilde konuşması üzerinde durulması gereken
bir ayrıntı.
MENTEŞ’İN BİLGİ YÜKLEMELERİ
“Fakat ölümün yaydığı kahredici ciddiyetsizliği inkâr
etmekle nereye varılabilir? Bir parazit kolonisi mesabesindeki beşeriyet,
muhayyel hakikate tutunma hevesiyle mi ihya olacak?” ( sf.136)
Başka bir yerde, Refik Risk, Şifa’ya mail atarken
bilgi yüklemeden duramıyor:
“1586’da dikilen dev Buda heykeli, Japon
İmparatorluğundaki bütün kılıçlar toplanıp eritilerek yapılmış.” ( sf. 269)
Aşk ile belanın aynı anlama geldiği romanda yazar
evliliğe ciddi eleştiriler de getiriyor:
“Bilirsiniz işte aile başlı başına bir anormallik
kolektifidir. Eziklerin örgütü. ( sf. 245)
“Nikâh yüzüğü ve evlilik cüzdanı hiçbir zaman
özgürlüğün sembolü olmamıştır.” ( sf. 248)
Olayın 2019’da geçmesi kitabın kapağına da yansıyor;
gözü yoran, ledli, neon ışıklı tasarım neredeyse gelecekten haber verir
nitelikte. Soluksuz okunabilen Antika Titanik, polisiye ile felsefeyi
birleştiren bir roman.
***
https://www.gazeteduvar.com.tr/kitap/2018/11/29/antika-titanikin-aforizmalari/
Yorumlar
Yorum Gönder