Kayıtlar

Aralık, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

CEVİZLER VADİSİNİN SIRRI

Resim
    İnsanların hayata dair reflekslerini anlatmak için kurbağa hikâyesi vardır. Isıyı, sıcaklığı yavaş yavaş artırdığınızda kurbağa ilk etapta verilen sıcaklığı hissetmez ve sıçramaz, sıcaklık belli bir dereceye geldiğindeyse kurbağa için artık çok geçtir. Bu hikâyeyi hayatın birçok alanındaki sessizliğimizi, tepkisizliğimizi ve en kötüsüne bile nasıl alıştığımızı anlatmak, açıklamak için kullanırız zaman zaman. Yavuz Ekinci günün birinde romanıyla korkunun insanı nasıl kurbağalaştırıldığından bahsediyor, hem de korkuyu dozunda vererek.     Cesaret, cennete, korku ölüme sürükler, Seneca’nın dediğinin vücut bulmuş halidir bizim günün birinde ’de okuduğumuz.    Yavuz Ekinci’nin ölümle bir sorunu var! Sırtımdaki ölüler’den Rüyası bölünenler’e oradan da Günün birinde’ye gelene kadar yazdıklarında, anlattıklarında ölüm, ölüm hazırlığı, ölüm sonrasına dair seremoniler, ritüellerle bezenmiş hikâyeler anlatır. Her toplumun, milletin, kültürün benimse...

ORHAN PAMUK'TAN ROMANA DAİR İP UÇLARI

Resim
   Orhan Pamuk’un saf ve düşünceli romancı kitabını okurken hem okuyucu hem de bu sanata gönül vermiş, üzerinde kafa yoran araştırmacı, yazarların da içinde çok şey bulabileceği, beklentilerini karşılayacak türden bir derleme olduğunu fark ettim. Kitabı okurken özellikle altını çizdiğim notları olduğu gibi yazarın imlasına sadık kalarak aşağıya alıyorum. Romanlar ikinci hayatlardır… … Bu hayranlıkla, sevdiğimiz yazarın her şeyi sanki kendi yaşamış gibi anlatabileceğini, hiç yaşamadığı bir şeyi yaşadığına bizi ikna edeceğini de hissederiz. Bu yanılsamaya yazarın “gücü” diyelim. Bütün kitaplarıma, bütün kahramanlarıma farkında olmadan dağıttığım benim duyumsal deneyimlerimdi. Roman sanatını canlı tutan şey, yazar ile okur arasında ortak bir kurmaca anlayışı olması değil, olmamasıdır. … ama esas konu romandaki kahramanların “karakteri” değil, dünyalarıdır. Roman sanatını siyasi yapan şey, yazarların siyasi görüşleri ya da üye oldukları partiler değil; kültür, sı...