CEVİZLER VADİSİNİN SIRRI

İnsanların hayata dair reflekslerini anlatmak için kurbağa hikâyesi vardır. Isıyı, sıcaklığı yavaş yavaş artırdığınızda kurbağa ilk etapta verilen sıcaklığı hissetmez ve sıçramaz, sıcaklık belli bir dereceye geldiğindeyse kurbağa için artık çok geçtir. Bu hikâyeyi hayatın birçok alanındaki sessizliğimizi, tepkisizliğimizi ve en kötüsüne bile nasıl alıştığımızı anlatmak, açıklamak için kullanırız zaman zaman. Yavuz Ekinci günün birinde romanıyla korkunun insanı nasıl kurbağalaştırıldığından bahsediyor, hem de korkuyu dozunda vererek. Cesaret, cennete, korku ölüme sürükler, Seneca’nın dediğinin vücut bulmuş halidir bizim günün birinde ’de okuduğumuz. Yavuz Ekinci’nin ölümle bir sorunu var! Sırtımdaki ölüler’den Rüyası bölünenler’e oradan da Günün birinde’ye gelene kadar yazdıklarında, anlattıklarında ölüm, ölüm hazırlığı, ölüm sonrasına dair seremoniler, ritüellerle bezenmiş hikâyeler anlatır. Her toplumun, milletin, kültürün benimse...