Kayıtlar

Ocak, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KKK

Resim
Askerliğini yapan her kes bilir, nizamiyeden içeri girdikten sonra hiçbir yerde yazmayan bir kural vardır; KKK.    Bu daha çok fısıltı gazetesiyle, dedikodularla, eski tertipler vasıtasıyla dilden dile dolaştırılan bir kuraldır. Ve dönem dönem komutanların el altında piyasaya sürdükleri üstü kapalı bir tehdit kuralıdır.                                                           K arışma                                                                          K aytarma                                                   ...

8 ORTAK NOKTA

Resim
    Batının birçok büyük illerinde kar sadece yüzünü göstermekle yetinip asıl haşmetini, şefkatini(!) doğu bölgelerine sakladığı bu günlerde kış mevsimine uygun soğuğu ülke olarak her yerde hissettiğimiz yetmezmiş gibi bir de Tarantino’nun kışını yaşıyoruz. Bizim soğuğumuz, kar’ımız bize yeter de artar, sen çıkınındaki diğer şeylerden bahset diyeceklere hazırlıklı gelmiş Tarantino. The Hateful Eight filmiyle şu sıralar sinema salonlarında arzı endam ediyor. Mevsimine uygun bir film olmuş!       The Hateful Eight filmi Tarantino’nun Django’dan   ( Zincirsiz ) sonra western tarzına devam ettiği yeni filmi. Bu kulvarda gezinmek hoşuna gitmiş olacak ki senaryosu internete düşmesine rağmen filmi çekmekten vazgeçmemiş.   Film her yerin kar altında kaldığı, fırtına ve tipinin adeta bir kamçı gibi yüzümüzü kestiği bir doğa manzarasıyla başlıyor. Atların dışında oyuncular oldukça sakindir. Kameraman dâhildir bu sakinliğe. Yönetmene diyecek b...

UZUN BİR ARAYIŞ

Resim
Uzun yürüyüş üç bölümden oluşan bir roman. İlk etapta bir kaçış romanı diyebileceğimiz fakat ilerledikçe, içine girdikçe, bölümleri sindirdikçe işin sadece bu kadarla açıklanamayacağını görüyoruz. Birinci ve ikinci bölümlerde bir tost bir ayran yeter bana bütün dünya sizin olsun serzenişinin sessiz, derin yakarışları hâkim.    Kimsenin desteğini almadan tek başına ayakta durmanın mümkün olup olmayacağının arayışıyla çıkılan uzun yolculukta, “saf güç yok diye mırıldandı, insanın sadece kendi gücüyle, bu dünyada var olması olanaklı değil mi?”   diye kendine sorduğu bu sorunun cevabını yine kendisi bizzat yaşayarak anlıyor ve cevaplıyor. Bunu da çöp toplayıcılar, eskiciler, evsizler tarafından bazen bir tas sıcak çorba, bazen üç beş kuruş para, bazen de yatacak bir yer yardımı alıp ayakta kaldığında öğreniyor.     Hep birilerinden yardım görür ama minnetle bakmaz hiçbir zaman. Bu, kahramanın tabiatına aykırıdır.   Bu yardımları çoğu kez redded...