KARDEŞİMİN HİKAYESİ

Yoldan geçen birini durdurup, gelin size ilginç hikâyeler anlatacağım deseniz neyle karşılaşırsınız? Muhtemelen ya size aldırmayacaktır, ya da ne tuhaf insan diyebilir, deli midir nedir de diyebilir. Ama bir vesileyle sizinle yolları kesişmiş biriyle, çay içerken ya da bir şeyler içerken ya da yerken konu konuyu açıp ilginç hikâyeler anlatmaya kalkarsanız, size ne garip bir insansınız demeyecektir. Deli demek daha iddialı bir sav olduğu için garip ya da tuhaf demeyen deli hiç demeyecektir. Livaneli’nin kardeşimin hikâyesi romanı da aynen böyle bir şekilde başlıyor. Ahmet’in yaşadığı gözden ırak Karadeniz kıyısındaki köyde yakın arkadaşı bir kadının öldürülmesi üzerine cinayeti araştırmak için gazeteci genç bir kız gelir köye. Öldürülen kadının arkadaşı olduğu için ilk Ahmet’le konuşmak ister. Konuştukça Ahmet’in çok ilginç biri olduğunu söyler. Sohbet ilerledikçe bunu müteakip seferlerde dile getirir. Fakat biz Ahmet’in o zamana kadar h...