EKSİĞİN TAHRİBATI

Oyunculukta, "O kadar iyi bir oyuncu ki bir duvarı bile oynayabilir" sözüyle oyuncunun kabiliyeti methedilir. Bir yazarın da bir taş duvara atfen, "taşların dili olsa da konuşsa" demek yerine konuşturması nereden baksan ilginç görünebilir. Lakin bu ilginçliği lezzetli bir edebiyat şölenine çevirmekse yukarıdaki oyuncu örneğindeki gibi çok ciddi bir yeteneğin, tecrübenin, olaya/duruma vakıf olmanın sonucuyla mümkün olacağını biliyoruz. Bahadırhan Bozkurt’un Fransız aslından çevirdiği Clara Dupont-Monod’un 'Taşların Anlattığı' romanı İletişim Yayınları'ndan çıktı. Roman, Ağabey, Kız kardeş ve Sonuncu olmak üzere üç bölümden oluşuyor. Her bölümün teması farklı; Ağabey ile şefkatin, sevginin merhametin ve vicdanın altı çizilirken, Kız Kardeş’te nefretin, kinin, kıskançlığın, hasetin ve paylaşamamanın, Sonuncu da ise daha çok empatinin sularında dolaşılmış. HEP BEBEK OLARAK KALMAK Hiç kimsenin adının olmadığı, bebek, ağabey, kız kardeş, ebe...