Kayıtlar

Eylül, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

YANDAŞLIĞIN ÇIKMAZI

Resim
  K aos Çocuk Parkı Yayınları’ndan çıkan Sabit Kemal Bayıldıran’ın Ulusçu Türk Şiiri kitabı bana ikinci bir Türklük Sözleşmesi kitabı gibi geldi. En az onun kadar derli toplu ve ciddiyetle üzerinde çalışılmış bir ‘Müslümanlık Sözleşmesi’ni andırsa da Osmanlı’dan Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar şair ve aydınların güce ve iktidara tapınmalarının izleklerini aktarıyor. Etnik farklılıkların üstünü din şemsiyesiyle örtüp teke düşürerek, “hangi millettensin” sorusuna, “İslam milletindenim” ya da “Hz. Muhammed ümmetindenim” cevabını veren Osmanlı şair ve aydınlarının ırk ve kavim kelimelerini de bu şemsiyenin altına alan tavır ve duruşlarının tarihsel altyapılarını irdeleyen, deşifre eden bir eser niteliğinde. Eserlerini Farsça yazan Mevlana’yı, şiirlerinde geçen Türk sözcüklerinden ve babasının Türk olmasından mütevellit büyük Türk mütefekkiri ve ulusçu olarak gören A. Taneri’nin, Mevlana’yı Farslara bırakmak istemeyişinin altında yatan yanlış yorumlayışını aktararak ...

ADALET OLMAZSA KAOS OLUR

Resim
  Alevi Pogromu Önce Maraş’ta birkaç yıl sonra da Çorum’da Alevi vatandaşların iş yerleri ve evleri kırmızı boyayla işaretlenmiş, bu tertip ve tespitten sonra da devlet desteğiyle düzenlenen saldırı sonucu iki yüze yakın insan öldürülmüş, işyerleri yağmalanmış, evleri yakılmıştı. Devlet, yerel işbirlikçileri ve gayri resmi silahlı güçleriyle giriştiği bu pogrom elbetteki ilk değildi; yıllar önce 6-7 Eylül 1955’te Ermeni ve Rum’lar özelinde gayrimüslimler üzerinde test etmişti. Ciddi bir direniş ve kınamayla karşılaşmayınca bu cesaret ve cüretle önce Maraş’ta sonra Çorum’da ve en sonrasında da 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta 33 yazar, aydın, sanatçı olmak üzere 35 insanı, naklen yayında bir otel binasında yakarak katletmişti. Emrah Poyraz ve Ulaş Özkan ’ın birlikte kaleme aldıkları Kör Kanun polisiye roman kahramanları yukarıda kısaca özetlediğim olayların insan üzerinde bıraktığı ruh durumuyla hareket ediyorlar.  Toplumsal ve bireysel hafızanın etkisinden bir türlü çık...

SAÇLARIMLA BOĞARIM SİZİ

Resim
               Mahsa Amani’ye… Bir yarım yukarıda Çizmediğim sınırın öte yanı Bir yanım öte dünyada Cigerxwîn’in yanında                                    Bir gözüm sınırsızlığın ufkunda Diğer gözüm saçıma göz diken mollada Talihim rengini saçlarımdan almış derdi annem kawa’nın torunuyum ben saçlarımla boğarım sizi ne talihi?

LİYAKAT GÜZELLEMESİ

Resim
  Türkiye polisiyesine nitelikli eserlerle katkı sunan, emek verenlerden biri de Poyabir'in başkanlığını yapan Algan Sezgintüredi'dir. Polisiye Yazarlar Birliği çatısı altında toplanmamız için bütün gücüyle çalışan kıymetli yazarlardan biri olmasının yanında çevirdiği romanlarla da bu türü her daim canlı tutmayı başarmış, polisiyenin bütün türlerine gönül vermiş çalışkan bir yazardır. Bu girizgâhın sebebi April Yayınları etiketiyle yayımlanan Kavgaz: Çantacı romanını Mesut Demirbilek ile ortak yazmaları. Roman serinin ilk kitabı; ikincisi için şimdiden kolları sıvadıkları bilgisini sosyal medya hesabından paylaştılar. Amacım, yazarı eserin önüne koymak değil elbet; yazar eseriyle anılır deyip bu mevzuyu burada keserek esere yönelelim; yazıya konu olan eser: Kavgaz: Çantacı. Kitaba adını veren Mutlu Kavgaz, genç ve tecrübesiz biri olarak İstanbul'da Cinayet Büroya – ki romanın geçtiği yıllarda (1987) bu birim yeni kurulmuş ya da diğer birimlerden ayrılmış- at...

KIRIK KALPLER ÜLKESİ

Resim
  Özcan Alper’i içeride ve dışarıda birçok ödüle layık görülen Sonbahar filmiyle tanıdım. Nevi şahsına münhasır bir çizgisi, yaklaşımı olduğunu daha o zaman göstermişti, sonrasında da bu cesur tavrını devam ettirdi. Gişede, piyasada, ekonomik, siyasal ve toplumsal alanlardaki beklenti ve beğenilerde akıntıya kapılmadan ayakta durabilmenin şartlarını iyi analiz edip özgün olmayı mı tercih etti yoksa özgün olmanın ilk şıkkı olan cesareti mi işaretleyip yoluna devam etti bilemiyorum. Her ne yaptıysa nasıl karar aldıysa daha yolunun başında doğru bir tercih olduğunu görebiliyoruz. Âşıklar Bayramı Kemal Varol’un aynı adlı romanından yazarın ve yönetmenin birlikte senaryosunu yazdıkları bir film. Edebiyat uyarlamaları sinemaya aktarılırken yönetmenin dünyaya nasıl baktığının ipuçlarını, ütopyasını sanat/sinema/estetik anlayışına tanık oluruz ve elbette ki orijinal eserin birebir aynısı olmaz. Olması da beklenmez zira disiplinler arası geçişte kullanılan argümanlar farklıdır...